DEVAM: 7- İhramlının Öldürebileceği Hayvanlar
حدثنا
عمر بن حفص بن
غياث: حدثنا
أبي: حدثنا الأعمش
قال: حدثني
إبراهيم، عن
الأسود، عن
عبد الله رضي
الله عنه قال:
بينما
نحن مع النبي
صلى الله عليه
وسلم في غار
بمنى، إذ نزل
عليه:
{والمرسلات}
وإنه ليتلوها،
وإني
لأتلقاها من
فيه، وإن فاه
لرطب بها، إذ
وثبت علينا
حية، فقال
النبي صلى
الله عليه
وسلم:
(اقتلوها).
فابتدرناها
فذهبت، فقال النبي
صلى الله عليه
وسلم: (وقيت
شركم، كما وقيتم
شرها).
[-1830-] Abdullah r.a. şöyle dedi: Biz Mina'da
bir mağarada Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikteyken kendisine "Mürselat"
suresi indirildi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem okuyor, ben de henüz okuması dolayısıyla ağzı
kurumadan onun okuduklarını ezberliyordum. Birden üzerimize bir yılan sıçradı.
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem:
"Onu öldürün" buyurdu. Biz onu öldürmek için hemen davrandık ki yılan
kaçtı. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Siz onun şerrinden korunduğunuz gibi o da
sizin şerrinizden korundu" buyurdu.
Tekrar: 3317, 4930, 4931, 4934
حدثنا
إسماعيل قال:
حدثني مالك،
عن ابن شهاب، عن
عروة بن
الزبير، عن
عائشة رضي
الله عنها، زوج
النبي صلى
الله عليه
وسلم:
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال
للوزغ: (فويسق). ولم
أسمعه أمر
بقتله.
[-1831-] Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in eşi Aişe r.anha "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in keler'e "fasıkçık"
dediğini işittim ancak onun öldürülmesini emrettiğini işitmedim."
Tekrar: 3306
AÇIKLAMA: Köpek; hayvan olma ve parçalayıcı olma
özelliğini barındırır. Bekçilik ve avcılık gibi işlerde köpekten yararlanılır.
Yine köpekte başka hayvanlarda bulunmayan; iz sürme, koku alma, bekçilik etme,
hafif uyku, sahibine bağlılık, eğitime elverişli olma gibi özellikler vardır.
Taharet konusunda köpeğin necis olduğunu
belirtmiştik. Yaratmanın Başlangıcı bölümünde köpeğe ait diğer özellikler ele
alınacaktır.
Kelb-i akur nedir: Alimler burada, hadisin
Arapça metninde yer alan "kelb-i akur"
sözcüğünün ne anlama geldiği konusunda ve bundan aksi anlam (mefhum-ı
muhalefet) çıkarılıp çıkarılamayacağı konularında ihtilaf etmişlerdir.
a- Saîd İbn
Mansur'un hasen senetle Ebu
Hureyre'den rivayet ettiğine göre bununla kastedilen
aslandır. b- Süfyan aracılığıyla Zeyd İbn Eslem'den rivayet edildiğine
göre kendisine kelb-i akur'un ne olduğu soruldu, o da
"yılandan daha çok saldırgan olan ne vardır?" dedi. c- Züfer burada kastedilenin yalnızca kurt olduğunu
söylemiştir. d-
İmam Malik Muvatta'da. şöyle
demiştir: Bu, insanlara saldıran, onları korkutan; aslan, kaplan, pars, kurt
gibi tüm hayvanları içerir. Bu görüşü Ebu Ubeyd, Süfyan'dan da rivayet etmiştir. Alimlerin
çoğunluğu da bu görüştedir. e- Ebu Hanife bu hadiste
kastedilenin yalnızca köpek olduğunu söylemiştir. Kurt dışındaki hayvanlar bu
bakımdan köpek gibi değerlendirilemez.
Ebu Ubeyd çoğunluğun görüşüne şunları delil getirmiştir: a- Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Ebu Leheb'in oğluna yaptığı
bedduada "Allah'ım ona köpeklerinden bir köpeği musallat et" demiş,
bu beddua sonucu onu bir aslan parçalamıştır. Bu, hasen
bir hadis olup Hakim tarafından rivayet edilmiştir. b- Yüce Allah "Allah'ın size öğrettiğinden öğretip avcı
hale getirdiğiniz hayvanların sizin için yakaladıklarından da yeyin" buyurmuştur. [Maide
5/4] Burada kelime kökü olarak "kelb"
sözcüğü kullanılmıştır. Bu sebeple parçalayıcı/saldırgan her hayvana
"akur" denilmiştir.
Tahavî de Hanefîlerin görüşüne şunu delil getirmiştir: Şahin ve doğan,
yırtıcı kuşlardan olduğu halde ihramlının bunları öldürmesinin haram olduğu
konusunda alimler ittifak etmişlerdir. Bu, öldürme
izninin karga ve çaylak ile sınırlı olduğunu gösterir. Aynı şekilde diğer
hayvanlarda da öldürme izni yalnızca köpek ve onunla aynı nitelikte olan kurt
ile sınırlıdır.
Tahavî'nin ittifak bulunduğunu söylemesi eleştiri konusu yapılmıştır.
Ölüm Cezasını Hak Eden ve Harem Bölgesine Sığınan Kişinin
Durumu: Bu hadis, öldürülmesi gerekli olan kişinin harem bölgesine sığınması
halinde öldürülebileceğine dair delil getirilmiştir. Çünkü harem bölgesindeki
hayvanların öldürülmelerine izin verilme gerekçesi "fısk",
yani yoldan çıkma özelliğidir. Katil de fasık
olduğuna göre o da öldürülebilir. Hatta onun öldürülmesi bu hayvanlardan daha
önceliklidir. Çünkü bu hayvanların fasık olması
doğalarının gereğidir. Mükellef olan insan ise fısk
işlediğinde kendi saygınlığını ortadan kaldırmış olur. Bu yüzden fıskın gerektirdiği cezanın uygulanmasına daha layıktır. İbn Dakîk el-'îd bunun tartışmaya
açık bir mesele olduğunu söylemiştir. Bu konudaki geniş açıklama bir sonraki
konuda gelecektir.
İbnü'l-Münzir şöyle der: İlim ehlinden
görüşleri tespit edilebilenler, ihramlı kişinin yılanı öldürmesinin caiz olduğu
konusunda icma etmişlerdir.
"Öldürülmesini emrettiğini işitmedim" sözü Aişe r.anha'nin sözü olup
kastedilen Hz. Nebi'dir (s.a.v.). Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'in, kelere "fasıkçık"
demesi, onu öldürmenin mubah olmasını gerektirir. Aişe
r.anha'nin bunu işitmemiş olması bunun yasak olduğunu
göstermez. Çünkü Bed'u'1-halk {Yaratılışın Başlangıcı)
konusunda da geleceği üzere Sa'd b. Ebî Vakkas ve diğer bazıları bunu
işitmiştir.
İbn Abdüber gerek harem dışında gerekse
harem bölgesinde keleri öldürmenin caiz olduğu konusunda ittifak bulunduğunu
nakletmiştir. Ancak İbn Abdilhakem
ve başkaları Malik'ten "ihramlı kişi keler öldüremez" sözünü nakletmişlerdir.